En İyi 5 Nicolas Roeg Filmi

Walkabout (1971) ile ilgili görsel sonucu


Dünya sinemasına damga vuran yönetmenlerin ‘En İyi 5 Filmi’ni sıraladığım liste serisinin yeni ismi, İngiltere’den Nicolas Roeg. Usta yönetmen, biçimciliği, karakterlerinin psikolojik dünyasına odaklanan stili, ana akıma kucak açmayan bir sinemanın peşine düşmesi, aykırılığı ve erotizme kattığı estetiksel boyut ile bilinir. Korku, bilimkurgu, fantastik ve suç filmi gibi farklı türler arasında da gezinen Roeg'un filmlerine, yenilikçi yönetmenlik anlayışı ve ayrıksılığı damga vurmuştur. “The Witches”da (1990) bile…

1. Walkabout (1971)
İki kardeşin Avustralya’nın ıssız bucaksız çöllerinde bir Aborjin ile çıktığı yolculuk ve şehrin kaosuyla doğanın saf dokusunun çarpışması… Çölün kuraklığını özümseyen, katmanlı, zaman zaman kareleri iç içe geçiren gerçeküstü görüntü çalışması ve John Barry'nin müzikleri bu masal-yol filmine bir gündüz düşü etkisi de katmıştır.

2. Don't Look Now (1973)
Kızlarını kaybeden bir çiftin Venedik arka planlı karanlık öyküsü. Roeg’un bugün dahi etkisini koruyan filmi, 'gotik'in, 'doğaüstü'nün ve 'okült'ün ürkütücü kimyasıyla 'seri cinayetler'i bir araya getiriyor. Venedik sokaklarını tekinsiz labirentlere dönüştüren buz gibi bir atmosfer, yönetmenin biçimci üslubu ve zeka dolu ayrıntıların üzerine inşa edilmiş kurgu, filmin İngiliz korku sinemasının başyapıtlarından biri olarak anılmasını sağlamıştı.

3. The Man Who Fell to Earth (1976)
Roeg usulü ‘dünyaya gelen uzaylı’ filmi. Elbette yönetmen Roeg ise bunun geleneksel bir bilimkurgu olmayacağını tahmin edersiniz. David Bowie’nin marjinal imajından güç alan uzaylı portresiyle de hatırlanır. Çıplaklık oranıyla, absürd ve tuhaf anlarıyla alışılagelmişin dışında bir bilimkurgu filmi.

4. Performance (1970)
Roeg ve Donald Cammell ortaklığının ürünü, Mick Jagger ve James Fox ikilisini başrole taşıyan "Performance", sinemanın en zihin kurcalayan gangster/suç filmi belki de. Rock müzik ve kimlik karmaşası, seyircinin algılarıyla oynayan görsel atmosferin içinde ve Roeg'un biçimci tarzında hayat buluyor. Tadına tam olarak varabilmek için birkaç kez izlenmesi gereken filmlerden.

5. Bad Timing (1980)
Roeg’un filmlerinde çokça övülen kurgu çalışması, "Bad Timing"de 'zirve'yi görmüştür. Beyazperdenin en arıza çiftlerinden birini izleriz filmde. Roeg’un filmi sorunlu bir ilişkinin kilit anlarını karmaşık ve gelgitli bir kurgu tekniğiyle vererek adeta zamanın konvansiyonel ritmiyle oynar ve filmsel akışın yeni bir boyutuna şahit oluruz. 'Şiddet'in ve 'intihar'ın yer aldığı, erotizmin yoğun kullanıldığı bu gerilimin başrollerini, sağlam oyunculuklarıyla, Simon and Garfunkel’den bildiğimiz Art Garfunkel ve Theresa Russell sırtlamışlardır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar