En İyi 5 Rainer Werner Fassbinder Filmi

Faustrecht der Freiheit (1975) ile ilgili görsel sonucu

Yeni Alman Sineması'nın en önemli isimlerinden Rainer Werner Fassbinder kariyeri boyunca 20'den fazla uzun metrajlı filme imza atmıştır. Eşcinsel sinemada iz bırakan eserler dışında farklı insan öyküleriyle, özellikle toplum dışına itilen veya sömürülen karakterleri odağa alan filmleriyle toplumsal eleştiriye soyunup 'burjuvazi'yi de mercek altına almıştır.

Ben de yönetmenin filmografisine giriş yapacaklar için izlenmesi gereken beş filmi sıraladım.

1. Faustrecht der Freiheit (1975)

“Faustrecht der Freiheit”, kurnaz ve ikiyüzlü Eugen ile kurduğu ilişki sonrası burjuva yaşamına adım atan Fox'un değişen hayatını resmeder. Fox, Eugen ile duygusal bir ilişki yaşadığı fikrine kapılsa da sevgilisinin asıl amacı onu ve parasını sömürmektir. Fassbinder'ın filmi, melodramatik öğelerin yoğun kullanıldığı bir ‘iyi’ ve ‘kötü’ çatışmasını eşcinsel sinemaya uyarlar. "Faustrecht der Freiheit", bir bakıma ‘iyilikten maraz doğar’ temasını sinemalaştırır. Sömürü, bencillik, karşılıksız sevgi, ikiyüzlülük, masumiyet, sınıf çatışması, burjuva ahlakı gibi Fassbinder’ın eşelemeyi çok sevdiği temalar da kendine yer bulur filmde. Fox karakterine ise yönetmenin kendisi hayat verir.


2. Ali: Fear Eats the Soul (1974)

Douglas Sirk’in "All That Heaven Allows"undan etkiler taşıyan film oradaki yaş ve sınıf farklılıklarıyla örülü imkansız aşk öyküsünü bir apartman dairesine taşır ve erkek karakterini yani Ali'yi siyahi ırktan seçerek ırkçılık temasını masaya yatırır. Yaşlı Emmi çevrenin tüm baskısına rağmen aşkını yaşamayı seçer filmde. Fakat zaman geçtikçe Ali ile ilişkisinde de kırılma anlarıyla karşılaşacaktır. Filmi göçmen karakteri üzerinden işlenen ötekileştirme ve ırkçılık gibi temalar kuşatsa da iki aşığın sadakat ile sınavına da şahit oluruz.


3. Querelle (1982)

Fassbinder’ın ölümünden önce çektiği son film olan “Querelle”, queer sinemanın en önemli eserlerinden biri. Biçimsel açıdan tiyatro estetiğinden yararlanan film, eşcinsel denizci karakterlerin dolandığı 'gemi' ve 'genelev' gibi yapay mekanları karşımıza getirir. Fassbinder filmde denizci karakterlerini sanki bir fetiş öğesi gibi kullanarak çoğu sahnede hissedilen yoğun bir erotizm duygusu yaratır. Denizi ve sıcağın bunaltıcılığını yansıtan görsel tarzıyla güçlenen tutkulu bir queer sinema örneğidir "Querelle".


4. Die Ehe der Maria Braun (1979)

İkinci Dünya Savaşı ertesi Almanya'sında, bir kadın hakkında... Hanna Schygulla'nın kusursuz bir performansla hayat verdiği Maria Braun karakterinin evliliği ve ilişkileri üzerinden bir toplumun dört başı mamur bir portresini çıkarır Fassbinder. Film, "Veronika Voss" ve "Lola"dan oluşan BRD üçlemesinin ilk parçasıdır.


5. Katzelmacher (1969)

Fassbinder’ın ikinci uzun metrajı, yönetmenin sinemasını saracak belli başlı temaları da içinde barındırır. Bir mahalleye yeni taşınan bir işçinin çevresinden gördüğü muamele öteki olma, ırkçılık, dışlanmışlık gibi meseleleri de beraberinde getirir. Düşük bütçeyle ve amatör oyunculuklarla kotarılmış bu siyah-beyaz film Alman toplumuna mensup sıradan bir insan grubunun hayatından kesitler sunar ve toplumsal eleştiri içerir. Genelde kameranın sabitlendiği planlarda apartman önü konuşmalarına, karakterlerin dedikodularına, ev içi-ev dışı diyaloglara rastlarız. Karakterlerin hepsi amaçsızdır. 'Kasabaya gelen yabancı'yı ise yine Fassbinder canlandırır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar