En İyi 5 Yol Filmi

İlgili resim



Paris-Texas (1984)

Wim Wenders'ın Cannes'da Altın Palmiye ödülü alan başyapıtı, parçaları dağılan bir aşk öyküsünün umutsuz karakterlerini ilmek ilmek inceliyor. Bu trajik öykü sayesinde, Wenders, insan ruhunu ve geçmişin izlerini mercek altına alırken unutulmaz bir içsel yolculuk hikayesine dönüştürüyor Paris-Texas'ı. Filmdeki yol kavramı da karakterlerin geçirdiği ruhsal dönüşümle ilişkilendiriliyor. Ry Cooder'ın melankolik müziklerini ve Robby Müller'in Amerika'nın güneşli otobanlarını hipnotik görüntülerle ekrana aktaran mükemmel işçiliğini de unutmayalım.


The Wages of Fear (1953)

En çok "Les Diaboliques" ile hatırlanan Henri-Georges Clouzot'un gerilim filmi kodlarını kendine özgü bir şekilde büyük bir titizlikle inşa ettiği The Wages of Fear, hala birçok yönetmene ilham vermekte. Bir petrol şirketinin çalışanlarının çıktığı tehlikeli yolculuk, Clouzot'un izleyiciyi koltuğa hapseden gergin anlatımıyla can buluyor. İnsanoğlunun yaşamını riske atmamak için nasıl bir eşik noktasından geçtiğini harfiyen yansıtan film, sosyal eşitsizlik gibi meselelere dokunup sistem hakkında etkili eleştiriler yapmayı da ihmal etmiyor. Karakterleri ve çevrelerini tanıdığımız giriş kısmının uzun tutulması ise onlarla daha fazla özdeşmemizi ve 'zorluklarla' dolu yolculuğa aktif bir şekilde ortak olmamızı sağlamış aslında. Kısacası bugün izlendiğinde bile tempo yaratımı ve kurgu başarısı nedeniyle hayranlık uyandıran gerilim dolu bir yol filmi.


Messidor (1979)

Ridley Scott'ın Thelma and Louise'inden önce İsviçreli Alain Tanner imzalı Messidor vardı. Yeni tanışmış iki genç kızın, pek de parlak anlarla dolu olmayan amaçsız yolculuklarının anlatıldığı filmin en büyük başarısı, İsviçre'deki 'zenginlik kesit'leriyle karakterlerin sefil durumları arasında zıt bir bağlantı kurması. Yurtsuzluk ve suç gibi kavramların ise titiz bir yönetmenlikle derinlik kazandığını söyleyebiliriz. Tanner'ın kuşkusuz başyapıtı olan filmin iki başrol oyuncusunun sağlam performanslarının hakkını da vermek gerek.


Five Easy Pieces (1970)

Yol filmlerinin karakterleri çoğu zaman bir 'kaçış'ın temsilcisidir. Jack Nicholson'ın canlandırdığı Robert karakteri de, geçmişinden, sorumluluklarından, ailesinden ve 'kimliğinden' kaçıyor... Bob Rafelson'un filmi güçlü senaryosunu da arkasına alan unutulmaz bir Amerikan bağımsızı. Performans başarısı olarak ise Nicholson'dan çok Karen Black anılmalı.


The Adventures of Priscilla, Queen of the Desert (1994)

Queer sinemanın başyapıtlarından olan bu kült eser, Weaving, Stamp ve Pearce üçlüsünün canlandırdığı karakterlerin 'kitsch' öğelerle bezeli, müzik dolu yolculuklarını aktarıyor. Stephan Elliott'ın capcanlı bir mizahla harmanladığı The Adventures of Priscilla, cinsel özgürlük gibi meseleler üzerine ilginç açılımlar getiren ve başından sonuna büyük keyifle izlenen arşivlik bir film.

Yorumlar

Popüler Yayınlar