HAFTANIN ÖNERİLERİ



key largo movie ile ilgili görsel sonucu


Key Largo (1948)
”The Petrified Forest"da, bir grup insanı rehin alan bir karakteri canlandıran Bogart, yönetmenliğini John Huston'ın sırtlandığı “Key Largo”da bu sefer 'kapana kısılan' rolünü oynasa da karizmasını elden bırakmıyor. Filmdeki karakterler, çatıyı bacayı uçuran bir fırtınada bir otelin içinde mahsur kalıyor kalmasına ama ortada fırtınadan daha korkunç bir karakter var, o da oteldekileri rehin alan gangster Johnny Rocco. Huston’ın yönetmenliği hakkında yorum yapmamıza gerek yok. Başlarda ‘ben kendi işime bakarım’cı görünen fakat sonra kahramanlığa soyunan Frank karakterinde Bogart akılda kalıcı bir kompozisyon çiziyor. Lauren Bacall ile yan yana bulundukları anlar siyah-beyaz görüntüleri tutuşturacak kadar çekici. Ama filmin asıl yıldızı Johnny'nin alkolik sevgilisi rolünde döktüren Claire Trevor. Nitekim bulunduğu her sahnede ilgiyi üzerine çeken Trevor bu performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ını kucakladı.



The Wrong Man (1956)
Hitchcock'un ilk sahnesinde çıkıp gerçek bir hikayeden uyarlandığını dile getirdiği filmi “The Wrong Man”, ustanın akla ilk gelen işlerinden biri olmasa da kesinlikle ilgiye değer. Kendisine çok benzeyen bir suçluyla karıştırıldığı için tutuklanan Manny’nin hikayesi, Hitchcock’un çok sevdiği ‘yanlış adam’ temasını akla getirse de film, gerilimi alttan alta hissettiren fakat daha çok karakterleri ve Manny ve akıl hastanesine kapatılan karısının değişen hayatını dramatik bir şekilde ön plana alıyor. Sürükleyici bir bulmaca çözmek isteyen Hitchcock hayranlarındansanız birazcık hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ama iyi bir drama izlemek isteyenler buyursun!



Village of the Damned (1995)

Bu yeniden çevrim, John Carpenter’ın ‘tam puanlık’ filmlerinden biri değil. Ama orijinal filmden bildiğimiz gibi hikaye fazlasıyla ilginç ve sürükleyicidir. Carpenter bu öyküden iyi bir gerilime hizmet edecek birçok malzeme topluyor ve finale kadar onları bilimkurgusal öğelerle süslüyor. Christopher Reeve’yi izlemek de var işin ucunda.



Dawn of the Dead (1978)

Romero’nun Zombi Üçlemesinin ikinci filmi ilk filmi her yönüyle aşıyor. Zombileri alışveriş merkezinde gezintiye çıkaran Romero, onlardan korunmak için alışveriş merkezinde bir sığınak yaratan karakterleri üzerinden tüketim toplumuna dokunduruyor. Motorlu elemanların filme dahil olduğu anlarda ise zombiler ve insanların arasında geçenden daha tehlikeli bir çatışmayla karşılaşıyoruz. Romero’nun filminin alt metinleri yerli yerinde. Zombiler ise önceki filmden daha çok kadraja karışıyor. 127 dakikalık uzun diyebileceğimiz süresine karşın bir an bile sıkılmayacağınız, mizahı da eksik etmeyen bir korku klasiği.

Yorumlar

Popüler Yayınlar