Korku Kuşağı - 2: Session 9 (2001)

Session 9 (2001) ile ilgili görsel sonucu


MEKANLARIN DA RUHU VARDIR

En çok “Makinist” ve “Sibirya Ekspresi” ile tanınan Brad Anderson’ın beşinci filmi “Session 9”, 2000’lerin en iyi korku filmlerinden biri aynı zamanda. Beş kişiden oluşan bir ekibin, kapılarını yıllar önce kapamış yıkık dökük bir akıl hastanesini temizleyip onarmaya çalıştıkları bir haftaya odaklanıyor film. Bu görkemli ve dıştan barok mimarinin etkisini yansıtan ama içi tam bir harabe olan dev hastane bir korku filmi için kusursuz bir mekan aslında. Anderson da bu mekana kötü bir geçmiş teması ekleyip, perili ya da hayaletli ev öykülerinin vazgeçilmezi ‘mekanların da ruhu vardır’ fikrini canlı tutuyor.

Öykünün az karakterli dünyasında, bahsettiğimiz beş karakter film boyunca gözümüzün pek tutmadığı, şüphe duyacağımız tipler olarak çizilmiş. Senarist ikili de mekanın kendisi gibi karakterlerin geçmişleri konusunda sır vermiyor. Aralarında ise gerginlik yaratmaya çalışıyor. Yani mekanın kötücül ruhu karakterlere yansımış oluyor. Peter Mullan’ın canlandırdığı karakterin karısıyla ilişkisine dair bazı flashback'ler izliyoruz. Ama tam bir verim alamıyoruz bu geriye dönüşlerden.

Bir diğer karakter de hastanedeki odaların birinde, eski hastalardan birinin doktoruyla gerçekleştirdiği bir seansın kayıtlarını buluyor. Film de psikozun ve psikolojinin derinliklerine adım atıyor bu olaydan sonra. Hikaye başta yapboz izlenimi verse de parçalar yerli yerine oturmaya başlıyor. Birçok kişiliği içinde barındıran hastanın doktoruyla konuştuğu 'kayıt'ın sesi filmi müzikten daha fazla sarıyor. Akıl hastanesinin tekinsizliğini ikiye katlıyor.

Yönetmen hikayenin gizemli ayrıntılarını, özellikle son yirmi dakikada karakterleri mekanın ayrı bölümlerine dağıtıp paralel kurgu yardımıyla heyecan yarattığı anlarda seriyor. Mekanın kullanımı ise bir başka övgü konusu. Labirentli, karanlık ve eski dosyalara gömülmüş bodrumların ve fotoğraflarla doldurulmuş hasta odalarının aydınlık dış bahçeden daha çok huzur bozduğu şüphesiz.

Buluntu ses kayıtları ve gaipten gelen sesler filmin tüyleri diken diken atmosferine nokta atışı yapıyor. Dijital çekimler ise hem anlatımı dinamikleştiriyor hem de filme canlı bir gerçeklik duygusu kazandırıyor. Anderson'ın "Session 9"ı, atmosfer yaratımı konusunda ders niyetine izletilecek bir iş kısacası. Film bittikten sonra ‘bazı mekanlara hiç girilmemeli’ diyebilirsiniz, uyaralım!

FİLMİN PUANI: 3.8/5

Yorumlar

Popüler Yayınlar